Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/13178 E. 2015/6336 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13178
KARAR NO : 2015/6336
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2014/159-2014/681

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı A.. T.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatla birlikte satılmasına ve satıştan elde edilecek gelirin bilirkişice tespit edilen oranlarda davacı ve davalıya dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, “satıştan elde edilecek gelirin tapu kaydına göre taraflara payları oranında paylaştırılmasına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Ayrıca dava konusu ortaklığın giderilmesine karar verilen taşınmazın satış bedeli üzerinden % 011,38 oranında tahsil edilmesi gereken harcın ve yargılama giderlerinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru doğru değilse de bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bent uyarınca hüküm sonucunun dördüncü ve beşinci bentlerinin çıkartılarak yerine dördüncü bende “Satıştan elde edilecek gelirin % 49,60’nın davacıya, % 50,40’nın davalıya paylaştırılmasına” cümlesinin eklenmesine, bu bentten sonra gelecek bent numaralarının buna göre teselsülüne, (3) no’lu bent uyarınca hüküm sonucunun harçla ilgili altıncı bendinin çıkartılarak yerine “satış bedeli üzerinden alınacak % 011,38 oranında harcın payları oranında paydaşlardan alınmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle düzeltilmesine, hükmün HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.