Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/12827 E. 2015/5230 K. 11.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12827
KARAR NO : 2015/5230
KARAR TARİHİ : 11.05.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.07.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _
Davacı vekili, 10.07.2013 havale tarihli dava dilekçe ile 946 sayılı parsel 4500 m2 tarla cinsli taşınmazın … hissesinin sahibi olduğunu, davalının diğer hissedarlardan … hissesini 05.06.2013 tarihinde 10.000,00 TL karşılığında satın aldığını ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı vekili dava konusu taşınmazın hissedarlar arasında eylemli olarak kullanıldığını, davacının yaklaşık 10 yıl önce yapmış olduğu ve fiilen kullandığı bir evin bulunduğunu, davacının taşınmaz üzerinde belli bir yeri kullandığını ileri sürerek 85.000,00 TL bedelle satın aldığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazların değerlerinin tespiti yönünden mahallinde keşif yapılmış ve davalının taraf olduğu işlemde muvazaa yapıldığı iddiasını ileri süremeyeceği davacının ayrıca, dava konusu payın ilişkin bulunduğu taşınmazın paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edildiği iddiasının ispat edilemediği nedenleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, tarla niteliğinde 946 parsel sayılı 4500 m2 Yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydından davacı ve davalılar dışında başka paydaşların bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekili yargılama sırasında vermiş olduğu dilekçelerinde eylemli paylaşım iddiasını kanıtlamak için keşif, bilirkişi incelemesi, tanık ve her türlü delile dayanmıştır. Mahkemece paylaşım hususunda yapılan araştırma yeterli görülmemiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporundan ve ekli krokiden davacının veya ona teban yer kullanan bir kişinin bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır.
Davalının fiili taksim yapıldığına ilişkin delilleri toplanarak özellikle zeminde davacının ve davalının veya davalıya pay satan kişilerin kullandığı yer olup olmadığının belirlenmesi ve davacının taşınmazın belli bir yerini kullandığı ve önceki paydaş zamanında hak iddia etmediği yere karşılık gelen payın satılması üzerine önalım hakkını kullanıp kullanmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp denetim ve infaza elverişli kroki tanzim edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde fiili paylaşım savunması tanıklara sorulmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı veklinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.