Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/12749 E. 2015/5147 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12749
KARAR NO : 2015/5147
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.03.2012 gününde verilen dilekçe ile birleştirilen dosyalarda 05.06.2013 ve 11.06.2013 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 04.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ve birleştirilen davalar, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı-birleştirilen dosyada davacı … vekili temyiz etmiştir.
HMK’nın “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında açıklandığı üzere; “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.” Aynı yasanın “Hükmün yazılması” başlıklı 298/2. maddesi gereğince de; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
Somut olayda ise mahkemece, 04.03.2014 tarihinde hüküm kurulduktan ve bu kararın gerekçesi yazıldıktan sonra mahkemeye ulaşan Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.02.2014 tarihli birleştirme kararına gerekçede değinilerek ek karar ile birleştirilen davada dava konusu edilen … parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talebini de kapsayacak şekilde hüküm kurulması usul hükümlerine aykırıdır.
Bu nedenle mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/297 Esas sayılı dosyasının, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/322 Esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verildikten sonra işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.