YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1250
KARAR NO : 2014/6223
KARAR TARİHİ : 13.05.2014
MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2012/789-2013/339
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.06.2012 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı C.. T.. vekili ile duruşmasız olarak davalı davalı A.. T.. vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 06.05.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil C.. T.. ile karşı taraftan davacı vekili Av. S. D. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, kat irtifakı kurulmuş olan 4679 parsel sayılı taşınmazda bulunan birden fazla bağımsız bölümlerde intifa hakkı sahibi olduğunu ancak davalı eşi C.. T.. tarafından intifa haklarının muvazaalı şekilde terkin edildiğini ancak kesinleşen mahkeme kararı ile terkin işleminin iptal edildiğini ileri sürerek; 38 ay boyunca bağımsız bölümlerin kira gelirlerinden mahrum kaldığını belirterek neticede 99.469,50 TL bedelin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı A.. T.. yanıt vermemiş; davalı C.. T.., davacının ortak hesaptan para çekerek harcadığını, davacının giderlerini karşıladığını, taşınmazlarla ilgili sorumluluğunu yerine getirmeyen davacının doğmuş alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı A.. T.. vekili ile davalı C.. T.. vekili temyiz etmiştir.
Dava, intifa hakkının haksız ve usulsüz terkini nedeniyle uğranılan kira kaybının (ecrimisil) tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu edilen ve kat irtifakı kurulmuş olan 4679 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 ve 2 numaralı meskenler ile 3, 4 ve 5 numaralı dükkanlar davalı Cemil adına kayıtlı iken 11.04.2007 tarihinde davacı yararına tesis edilen intifa hakkı 20.04.2009 günü terkin edilerek taşınmazların mülkiyeti davalı A.. T..’a satış yoluyla nakledilmiştir. Yargıtay
denetiminden geçerek kesinleşen İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/259 Esas 2011/23 Karar sayılı ilamıyla intifa hakkı terkini işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu karar ile davacı dava konusu taşınmazların tümünden yararlanma hakkını yeniden kazanmıştır. Davacı, intifa hakkının terkini ile terkin işleminin iptali için açılan davanın kesinleştiği tarihler arasında intifa hakkının sağladığı haklardan yararlanamadığı gerekçesiyle davalılardan tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı C.. T.. taşınmazların kira bedellerinin davacı eşi ile ortak bulunan banka hesabına yatırıldığını, banka hesabından davalının da para çekerek faydalandığını belirtmiştir. Gerçekten, sunulan davacı ve davalı C.. T..’ın ortak banka hesaplarına kira bedeli adı altında üçüncü kişilerce para yatırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, bu kira bedellerinin hangi taşınmazlara ait olduğu ve davacının banka hesabına yatırılan kira bedellerinden yararlanıp yararlanmadığı anlaşılamamaktadır.
Bu durumda mahkemece; intifa hakkının terkin edildiği 20.04.2009 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile yeniden tesis edildiği tarihe kadarki döneme ait olmak üzere dava konusu taşınmazların kimlerin tasarrufunda olduğu, kimler tarafından kiraya verildiği, kira bedellerinin tutarı ile kira ödemelerinin kimlere ve ne şekilde yapıldığının taraflardan toplanacak delillerle saptanması, ayrıca davalı C.. T..’ın savunması da gözetilerek tarafların ortak hesaplarına yatırılan paraların kira bedeli olup olmadığının araştırılması, keza anılan ortak hesaptan tarafların ne şekilde faydalandıkları, ortak hesaba yatırılan paraların kimler tarafından ne miktarda çekildiği hususlarının gerekirse banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi de verilecek uzman bilirkişilerden denetime elverişli gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir.
Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırlan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 13.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
.