Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/1223 E. 2014/4977 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1223
KARAR NO : 2014/4977
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/1007-2013/716

Davacı-karşı davalılar vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 18.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, davalılar-karşı davacı A.. Ş.. tarafından 17.08.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 02.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil, karşılık dava ise mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin babasının ölçüm yapıp yerini belirledikten sonra dava konusu yapıları yaptığını ve tecavüzlü kısımda bulunan bina değerinin arsa değerinden fahiş şekilde fazla olduğunu belirterek, tecavüzlü olduğu iddia edilen yerin tapusunun iptali ve müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacılar vekili, elatmanın önlenmesi ve taşkın yapıların kal’ini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulü ile 72 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü kısımların kal’ine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacılar vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava ve karşı dava olarak açılan her dava bağımsızlığını koruduğundan asıl dava ve karşı dava için ayrı karar verilmesi hüküm fıkrasında her dava için verilen kararın ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere asıl ve karşı dava için ayrı ayrı hüküm kurulmuşsa da yargılama giderlerinin de her iki dava için ayrı ayrı hesap edilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iade edilmesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.