Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/12216 E. 2014/13267 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12216
KARAR NO : 2014/13267
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08.07.2014 gün ve 2014/5218-9140 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapuda davalılar adına elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı 145 ada 1 parsel numaralı taşınmazın güneyindeki 3 metre genişliğindeki kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini isteğine ilişkindir.
Davacılar kadim yol iddiasına dayalı olarak değil, tapuda adlarına kayıtlı olan 145 ada 2 numaralı parselin kadastro öncesi murisleri tarafından davalıların murisinden satın aldığını, o tarihlerde taşınmazlar arasında 3 metre genişliğinde yol bırakıldığını ileri sürerek bu davayı açmışlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile bilirkişi raporunda “A” harfi ile gösterilen kısmın haritasında yol olarak işaretlenmek suretiyle yol olarak terkinine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 04.02.2014 tarihli ve 2013/13949- Esas, 2014/1363 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Ayrıca çekişme konusu yerin ait olduğu 145 ada 1 parsel sayılı taşınmaz tapuda murislerinden intikalen davalılar adına elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı olup elbirliği maliklerinin tamamının kabulü olmadıkça bir kısım davalıların davayı kabulü sonuç doğurmaz. Davacı taraf tanık bildirmemiş, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler de çekişme konusu yerin yol olarak bırakılıp bırakılmadığını bilmediklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece dava konusu yerin zeminde fiilen yol olarak kullanılması ve bir kısım davalıların davayı kabul etmeleri gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de bir yerin fiilen yol olarak kullanılması hukuken de yol olduğu anlamına gelmez.
Diğer taraftan HUMK’nın 297. maddesinin 1/6 maddesi hükmüne aykırı şekilde gerekçeli karar başlığında … dışındaki davacıların davacı olarak gösterilmemeleri de doğru değildir.
Bu itibarla mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kararın yukarıdaki gerekçe ile bozulması gerekirken sehven hatalı gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme itirazları doğrultusunda yeniden yapılan inceleme sonucunda hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 08.07.2014 tarihli ve 2014/5218 E., 2014/9140 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıdaki değişik gerekçeyle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 24.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.