Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/12151 E. 2014/11980 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12151
KARAR NO : 2014/11980
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : Havza Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2012/113-2014/217

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.09.2008 gününde verilen dilekçe ile mera tahsis komisyonu kararının iptali ile meranın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, davacı köy sınırları içinde olup kadimden beri davacı köyün kullanımında olan meranın, Mera Tahsis Komisyonu kararı ile davalı köy tüzel kişiliğine tahsis edildiğinden, mera komisyon kararının iptali ile meranın aidiyetinin tespitine ilişkindir.
Mahkemece, 30 günlük dava açma süresi geçirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, bu karar Dairemizce “…..4342 sayılı Mera Kanununun 21/2 maddesi uyarınca 30 günlük süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 5 yıllık süre içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği düzenlendiğinden, süresi içinde açılan davada mahkemece işin esası incelenerek sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bu kez; 6360 sayılı yasa gereği, açılmış ve devam etmekte olan davalarda tüzel kişilikleri sona eren köyleri temsil etmesi gereken belediye başkanlığının iki tarafın da köy olması nedeniyle hem davacı hem davalı sıfatıyla temsil etmesinin HMK gereği mümkün olmayacağı belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan M.. H.. temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK’nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7 maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1-Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2-Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3-Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; her ne kadar davada davalı olarak Hazineye de husumet yöneltilmiş ise de bu tür davalarda husumetin lehine tahsis yapılan köy veya beldeye yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, davacı ve davalı köylerin 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Havza ilçesinin belediyesine katılmaları nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatları kalmadığından ve davacı ile davalı sıfatlarının birleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerin katıldıkları belediyelere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.