YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12096
KARAR NO : 2015/2666
KARAR TARİHİ : 11.03.2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.10.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davalı … vekili, dava değerinin düşük olduğunu, ipoteğin rayiç bedelinin hesaplanması gerektiğini belirtmiş, bir kısım davalılar vekili ise tespit edilecek ipotek bedelinin dava tarihi itibariyle tespit edilerek ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına muvafakat vereceklerini belirtmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler başlıklı 20. maddesi gereğince “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten: kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.”
Mülga 1086 sayılı HUMK’nın 193. maddesinde ise HMK’nın 20. maddesinden farklı olarak davanın açılmamış sayılması kararını görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemenin vereceği konusunda bir düzenleme mevcut olmadığından davanın açılmamış sayılması kararını dosyanın gönderildiği mahkeme tarafından verilmekte idi. Ancak 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesinde açıkça bu kararı görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemenin vereceği amir hüküm olarak düzenlenmiştir.
Dava ilk önce …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılmış ve mahkeme tarafından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bu kararın 10.09.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip davacı veya davalı vekilinin istemi olmaksızın dosya …. Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Dosya gönderilirken HMK’nın 20. maddesindeki şartlar yerine getirilmemiştir. HMK’nın 20. maddesinde öngörülen iki haftalık süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Somut olayda da iki haftalık süre içinde davacı veya davalı taraf, görevsizlik kararı veren mahkemeye, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvuruda bulunmamıştır. Bu sebeplerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilen dosya tarafların müracaatı beklenmeden kararı veren mahkemeye re’sen gönderilmiştir.
Bu durumda mahkemece, kendisine usulüne uygun şekilde gönderilmeyen dosyanın esas kaydına bu yönde meşruhat verilip, dosyanın görevsizlik kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde bir kısım davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.