Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/11791 E. 2014/12831 K. 14.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11791
KARAR NO : 2014/12831
KARAR TARİHİ : 14.11.2014

MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2013/684-2014/243

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu 27.10.2014 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Davacılar vekilinin dosyada mevcut Alanya 4. Noterliğinin 18.11.2013 tarihli 32.. yevmiye numaralı vekaletnamesinden davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
Aynı yasanın 308. maddesi gereğince de; kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.
6100 sayılı HMK’nın “feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu yoldadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.1966 tarihli ve 1438/290 sayılı, 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararları)
Bu nedenle kararın davacıların davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.