Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/11735 E. 2014/14795 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11735
KARAR NO : 2014/14795
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2011/510-2014/249

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.11.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi dahili davalı tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.12.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden dahili davalı vekili Av. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı, murisi babası Vahit’in paydaşı olduğu .. parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşının payını 19.08.2011 günü satış yoluyla davalı Mithat’a devrettiğini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek, söz konusu payın önalım nedeniyle adına tescilini istemiş, yargılama sırasında payı devralan Yakup’a husumeti yöneltmiştir.
Davalı Mithat, davacının satıştan bilgisi olduğunu, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, paydaşın icra borçlarını da ödediğini, dava açıldığını bilmeden payı devrettiğini; davalı Yakup, iyiniyetle 150.000 TL ödeyerek payı edindiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Yakup temyiz etmiştir.
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Önalım hakkına dayalı davalarda davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından 3/52 payın davacının murisi babası H.. V.. D..adına kayıtlı olduğu; 34/52 payın davalı Mithat adına kayıtlı iken 21.12.2011 günü davalı Yakup’a satış yoluyla devredildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın 3/52 paydaşı H..V..D..’nun veraset ilamı uyarınca davacı dışında başka mirasçıları da bulunup bu mirasçılar davada yer almamış veya dosyaya muvafakatlerini gösterir belge sunulmamıştır. Bu nedenle, 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere davanın tereke adına açıldığının kabulü gerektiğinden tüm mirasçıların katılımı veya TMK’nın 640. maddesi uyarınca miras şirketine temsilci atanarak davaya devam edilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar bir yana bırakılarak taraf teşkili tamamlanmadan işin esası hakkında bir karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 1.100TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.