Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/11484 E. 2014/11944 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11484
KARAR NO : 2014/11944
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Refahiye Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2013/62-2013/299

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.09.2006 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve aidiyetinin tespiti; birleştirilen davada da yaylanın aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne dair verilen 09.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı G.. K.. ile S. K.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 08.07.2014 tarihli mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada davacı T.. ve Ç..Köyleri, davalı S.., G.. ve Ç.. Köylerinin meraya elatmalarının önlenmesini, ıslah dilekçesi ile de kadim meraları olduğu halde davalılardan S.. Köyü adına yapılan 1.. ada 1… parsele ilişkin sınırlandırmanın ve kadim yaylaları olduğu halde davalı G.. Köyü ile birlikte kendi köyleri adına yapılan 1..ada 1.. parsele ilişkin müşterek sınırlandırmanın iptali ile dava konusu mera ve yaylanın köylerine ait olduğunun tespitini ve elatmanın önlenmesini istemişlerdir.
Birleştirilen davada ise, davalı-davacı G.. K.., 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadim yaylaları olduğu halde köyleri ile birlikte T.. ve Ç.. Köyü Tüzel Kişiliğinin müşterek yaylası olarak sınırlandırılmasının iptali ile müstakil yaylaları olduğunun tespitini, elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 05.09.2012 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile işaretli 230.078,85 m2’lik kısmı ile 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi raporunda (D) harfi ile işaretli 101.908,96 m2’lik kısmının T.. ve Ç.. köylerine ait müşterek mera olduğunun, kalan kısmın ise G..Köyü’ne aidiyetinin tespitine, Ç.. Tüzel Kişiliği aleyhine açılan dava ile fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Hükmün davalı S.. K.. ve davalı-davacı G.. K.. vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 18.04.2013 tarihli bozma ilamında özetle “…Birleştirilen davada davalı-davacı G..Köyünün 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadim yaylaları olduğunu ancak köyleri ile birlikte T.. Köyü Tüzel Kişiliği ile Ç.. Köyü Tüzel Kişiliğinin müşterek yaylası olarak sınırlandırıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile çekişmenin giderilmesini istemiş, mahkemece birleştiren davadaki bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş…” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası mahkemece, asıl dava ile birleştirilen davaların kısmen kabulü ile S.. köyü 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 05.09.2012 bilirkişiler raporunda (B) harfi ile gösterilen 230.078,85 m2’lik kısmının sınırlandırılmasının iptali ile bu kısmın davacılar T.. ve Ç.. köylerinin mera olarak ortak kullanımında olduğunun tespitine ve özel siciline yazılmasına, G..köyü 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler raporunda (D) harfi ile gösterilen 101.908,96 m2’lik kısmının sınırlandırılmasının iptali ile bu kısmın davacılar T.. ve Ç..köylerinin mera olarak ortak kullanımında olduğunun tespitine ve özel siciline yazılmasına, geri kalan kısmının G.. tüzel kişiliğinin yayla ve merası olarak aidiyetinin tespitine ve özel siciline yazılmasına, davalı-davacı G..Köyü’nün davacı-davalılar Ç.. ve T.. Köylerine karşı meraya elatmanın önlenmesi isteminin reddine, davalı Çamlımülk köyü tüzel kişiliği bakımından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalı-davacı G..ve davalı S.. Köyü vekili temyiz etmiştir.
Asıl ve birleştirilen davaların konusu olan ve bilirkişilerin 05.09.2012 tarihli rapor ve krokilerinde, S.. Köyü 128 ada 1 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen kısmı ile Gölköy Köyü 103 ada 1 sayılı parselin (D) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin olarak düzenlemiş oldukları rapor denetime elverişli değildir.
Mahkemece, 28.08.2012 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ile tanıkların beyanlarından bölgede bulunan H.. B.., C.. S.., D.. P.., İ.., G.., A.., T.., T..A.. ve yıkık yayla evlerinin mevkilerinden bahsedilmesine rağmen, bilirkişi raporuna ekli krokide H..B.. Tepesi, h..y.. evleri, d..k.., b.. s.. ve k.. s.. tepeleri krokide gösterilmiş, diğer mevkiler gösterilmemiştir. Keşif esnasında mahkeme gözleminde davacıların dava konusu yaptıkları yayla ve meranın bulunduğu alanda Ç..ve T.. köylerine ait yıkık halde yayla evlerinin bulunduğu belirtilmiş ise de dava konusu edilen alanda bulunduğu belirtilen Ç.. ve T.. köylerine ait harabe yayla evleri bilirkişi raporuna ekli krokide 122 ada 182 sayılı parsel üzerinde gösterilmiştir.
Dairemizin 08.07.2014 tarihli mahalline iade kararı ile getirtilen Söğütlü Köyü, 122 ada 182 sayılı parselin kadastro tutanağından taşınmazın yaylak niteliğinde 604.512,51 m2 olarak, S.. Köyü 127 ada 2 sayılı parselin kadastro tutanağından ise taşınmazın mera niteliğinde 507.658,53 m2 olarak T.. Köyü, K.. Mezrası ve Ç.. Köyleri adlarına tespit gördüğü anlaşılmaktadır.
Mahallinde yapılan keşifte dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları, mahkeme gözlemi ile bilirkişilerin 05.09.2012 tarihli rapor ve krokisi arasında çelişkiler mevcut olup dava konusu alanların mahkeme kararına konu 128 ada 1 sayılı parsel ve 103 ada 1 sayılı parsel içinde bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu Söğütlü köyü 128 ada 1 ve G.. köyü 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ve bu taşınmazlar çevresindeki S.. Köyü 122 ada 182 ve 127 ada 1 ve 2 sayılı parseller ile G.. Köyü 111 ada 243 sayılı parsel de göz önünde bulundurularak uyuşmazlık konusu mera ve yaylak alanı sorulup tespit edilmeli, dava konusu alanın hangi parsel veya parseller içinde kaldığı belirlenmeli, daha sonra uyuşmazlık konusu mera ve yaylak alanlarının kadim yararlanma durumu mahalli bilirkişiler ve tarafların gösterdiği tanıklardan sorularak tespit edilmeli, teknik bilirkişilerden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-davacı G..ve davalı S.. Köyü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.