Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/11428 E. 2014/13530 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11428
KARAR NO : 2014/13530
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2011/194-2013/974

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.02.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu 2445, 2448, 2451, 2452, 2454 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
1-Dava konusu 638 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olan Y..G.., davada taraf olarak yer almamıştır. Bütün paydaşların davada yer alması zorunlu olduğundan taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesi doğru değildir.
2-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13/1 maddesi ” Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazetede yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescil sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz.
Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz. Sulama şebekesi tamamlanıp sulamaya geçinceye kadar da aynı işlemler yapılmaz. Bu kısıtlamada ise süre beş yılı aşamaz. Ancak, sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün teklifi ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayı ile toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresi en fazla beş yıla kadar daha uzatılabilir…” ve son fıkrasının son cümlesi “Ayrıca mahkemeler satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar veremezler” şeklinde iken 15.05.2014 tarihli ve 29001 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6537 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 9. maddesi ile 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesinin son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Somut olayda, dava konusu K.. İli, K.. İlçesi, K..6, 2147, 2400, 2421, 2434, 2436, 2437, 2438, 2441, 2578, 2755, 2962, 3049, 3050, 3270, 3325, 3386, 3581, 1048, 1051, 1052, 1141, 1157, 1158, 1266, 1288, 1317, 1424, 1509, 1511, 1512, 1513, 1514, 1515, 1517, 211, 212, 215, 470, 471, 479, 480, 633, 638, 642, 716, 874, 875, 99, 1052, 436, 471, 633, 716, 874 ve 875 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında 3083 Sayılı Kanun gereğince kısıtlı olduğuna ilişkin şerh bulunmakta ise de 3083 Sayılı Kanunda yapılan değişiklik nedeniyle satış yasağı sona ermiştir.
Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazlara ilişkin 3083 Sayılı Kanuna dayalı şerh nedeniyle ortaklığın giderilemeyeceğine ilişkin yasa hükmünün iptal edildiği gözetilerek işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken Kayseri İl Tarım Gıda ve Hayvancılık Genel Müdürlüğünün yazılarına itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Ayrıca, 672 ve 438 parsel sayılı taşınmazlar dava konusu olmamasına rağmen yanılgılı değerlendirme, eksik inceleme ve araştırmayla bu taşınmazlar hakkında hüküm kurulması ve satışlarına karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27/11/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.