Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/11268 E. 2014/11590 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11268
KARAR NO : 2014/11590
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Ortaca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2014
NUMARASI : 2014/116-2014/130

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.02.2012 gününde verilen dilekçe ile şerhin terkini istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın esası hakkında daha önceden karar verildiği ve bu konu bozmaya konu edilmediğinden dolayı yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 28.11.2013 tarihli 2013/13527-14692 E-K sayılı kararıyla bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda “davanın esası hakkında daha önceden karar verildiği ve bu konu bozmaya konu edilmediğinden dolayı yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 23.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.