Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/11108 E. 2014/14912 K. 26.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11108
KARAR NO : 2014/14912
KARAR TARİHİ : 26.12.2014

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2011/2831-2013/1114

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.12.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın müvekkillerine ait olduğunu ileri sürerek muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre talep etmiştir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davalılar yargılama sırasında taşınmaz üzerindeki binanın kendilerine ait olduğunu savunarak bu konuda dava açmak üzere süre talebinde bulunduklarından mahkemece davalılara muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmeli, verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucu beklenmeli, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş
gibi bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.