Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/1109 E. 2014/5097 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1109
KARAR NO : 2014/5097
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2012/542-2013/244

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi fer’i müdahil vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.04.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı asil geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalıların murisi olan yüklenici Ahmet’ten 243 parsel sayılı taşınmazda (C) blok dördüncü kat ön cephede iki adet bağımsız bölüm satın alıp bedelini ödediğini, taşınmazlar adına tescil edilmeden yüklenici Ahmet’in öldüğünü, yüklenicinin mirasçılarının paylarını yüklenicinin mirasçılarından olan davalı Bedirhan’a devrettiğini, Bedirhan’ın da taşınmazları devraldığı gün Anadolu Finans Kurumu yararına ipotek tesis ettirdiğini, borç ödenmediğinden Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün 2009/2288 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, tarafına teslim edilip, kiraya vermek yoluyla tasarruf ettiği taşınmazların mülkiyetinin devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini; 04.05.2010 günlü duruşmada da taşınmazın ipotek ve hacizlerden ari olarak adına tescilini istemiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamışlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile müdahil vekili temyiz etmiştir.
Dava, yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir.
Dava, bir başkası tarafından (davalı) tarafından sübjektif hakkı ihlal edilen veya tehlikeye sokulan veya kendisinden haksız bir talepte bulunulan kimsenin (davacının) mahkemeden hukuki koruma (himaye) istemesidir. (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü El Kitabı) Dava, davacının hakkı üzerinde tasarrufta bulunan veya haksız olarak istemde bulunan kimseye karşı açılır.
Somut uyuşmazlıkta, kat irtifakı kurulmuş olan 250 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu 19 ve 20 numaralı bağımsız bölümler davalı Bedirhan adına tapuda kayıtlı iken yargılama sırasında hükmen davacı adına tescil edilmiştir. Taşınmazların tapu kaydından müdahil yararına ipotek tesis edildiği ayrıca dava dışı üçüncü kişiler tarafından da haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Davacı duruşmada taşınmazların ipotek ve hacizlerden arındırılmış şekilde adına tescilini talep etmiş, mahkemece de istem hüküm altına alınmıştır. İpotek alacaklısı davada müdahil olarak yer almış olmasına rağmen yararına haciz konulan alacaklılara husumet yönetilmeden dava sonuçlandırılmıştır. Dolayısıyla, davada yer almayan kişiler hakkında hüküm kurulmuştur. Bu nedenle, dava konusu taşınmazların tapu kaydına yararına haciz şerhi işlenen alacaklılarına karşı da dava açılarak ve bu dava ile birleştirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar bir yana bırakılarak taraf teşkili sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcı istek halinde yatırana iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.