Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/11024 E. 2014/14761 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11024
KARAR NO : 2014/14761
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2011/411-2013/304

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 02.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı Z.. K.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.12.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. A.. B.. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü beyanı dinlendi dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297/1-c maddesi gereğince hükmün; “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” kapsayacağı, yine aynı maddenin 2. bendi gereğince de; “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi” gereklidir.
Gerekçeli kararın incelenmesinden hükme dayanak olarak gösterilen Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin üç adet kararının herhangi bir alıntı yapılmaksızın kopyalanarak olduğu gibi gerekçeye alındığı, gerekçeli karar metninde bir bütünlük bulunmadığı görülmektedir. Bu şekilde gerekçeli karar yazımı HMK’nın 297. maddesine aykırı olduğundan mahkemece usulüne uygun şekilde gerekçeli karar yazılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacı Z.. K..’a verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.