Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10979 E. 2014/14650 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10979
KARAR NO : 2014/14650
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2012/81-2014/338

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 27.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili Av. K.. B.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleşen dava, borçlu paydaş Ş.. K..’ nun alacaklısı davacı Ş.. S..oğlu tarafından yapılan icra takibi sonucu İcra Hukuk Mahkemesinden alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece asıl dava dosyası yönünden davanın reddine, birleştirilen dava dosyası yönünden davanın kabulüne, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili Av. K.. B.. temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.
Somut olayda; alacaklının İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2011/ 8146 Esas sayılı icra dosyasındaki alacağı tapuda yer alan haciz şerhine göre 299.238,41 TL olarak belirtilmiş, bilirkişi ek raporunda mahkemece satışına karar verilen taşınmazlardaki davalı borçlu hissesi muhdesatlar dahil 366.801 TL olarak hesaplanmış satışına karar verilen 217 ada 1 parselde ise borçlu ortağın payı bu bedele dahil edilmemiştir. Ancak bilirkişi raporunda .. ada ..parselin değeri 1.121.430 TL olarak belirlenmiş, borçlu ortağın bu parsel yönünden payı 160.204 TL olarak hesaplanmıştır.
Mahkemece, yukarıda değinilen ilkelere göre icra dosyasındaki en son borç miktarının belirlenmesi ve borca yetecek miktarda taşınmazın satışına karar verilmesi gerekirken, dava konusu tüm taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.