Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10973 E. 2014/11085 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10973
KARAR NO : 2014/11085
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2013/96-2013/280

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.03.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar, 10 parsel sayılı taşınmazın malikleri olduklarını, komşu 21 parsel sayılı taşınmaza N.. B..nın herhangi bir idari karara dayanmaksızın çöp dökmesi nedeniyle taşınmazındaki ağaçların zarar gördüğünü ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Mahkemece idari yargı görevli olduğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırları” başlıklı 2. maddesinin (a) bendinde idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaati ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, (b) bendinde de idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklara muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari yargının görev alanı içinde sayılmıştır.
Somut olayda; Nazilli Belediyesine 21 parsel sayılı taşınmaza çöp dökülmesi konusunda alınmış idari karar olup olmadığı sorulmuş, 21.07.2014 tarihli cevabi yazıdan 21 parsel sayılı taşınmaza çöp dökülmesi konusunda belediye tarafından alınmış bir idari karar olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda idarenin eylemi komşuluk hukukuna aykırı bir davranış olarak değerlendirilerek davanın esasının incelenmesi gerekirken idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi doğru değildir.
O halde mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp, değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.