Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10937 E. 2014/14651 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10937
KARAR NO : 2014/14651
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : Uşak 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2009/296-2013/554

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.02.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. M.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmişlerdir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Dosyanın incelenmesinde dava dilekçesinin davalı E.. K..’a hiç tebliğ edilmediği, davalı İ.. M..’a ise 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesindeki usul çerçevesinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Ancak, davalı İ.. M..’ın TC. Kimlik numarası bulunmadığından tebligat yapılan adresin adres kayıt sistemindeki adresi olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat yapılan adresin adı geçenin adres kayıt sistemindeki adresi olup olmadığı araştırılmamıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesinde 6099 sayılı Yasa ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. (Ek fıkra:11.01.2011 – 6099 S.K./3.mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”
Aynı Kanununun 21/2. maddesi gereğince; (Ek fıkra:11.01.2011- 6099 S.K./5.mad) “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Açıklanan yasa hükümlerine göre, davalı E.. K..’a dava dilekçesi tebliğ edilmeksizin; davalı İ.. M..’a da 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat yapılan adresin adres kayıt sistemindeki adresi olup olmadığı tespit edilmeksizin tebligat yapılması yerinde değildir. Bu nedenle davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmeden taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verilidi.