Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10775 E. 2014/14773 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10775
KARAR NO : 2014/14773
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Söke Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2014
NUMARASI : 2013/109-2014/617

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.02.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi ve asli müdahil vekili tarafından 31.03.2014 gününde verilen dilekçe ile davaya müdahil olunması üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı F.. D.. ve asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Asli müdahil S.. G.., İİK’nın 121. maddesi gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak davaya katılma talebinde bulunmuştur.
Davalı S.. C.., dava konusu taşınmaz üzerinde fabrika binası bulunduğunu ve bu fabrikanın mülkiyetinin C..Kardeşler Limited Şirketine ait olduğunu, davalılardan F.. G.. ve E.. G..’in mirası reddettiklerini savunmuştur.
Diğer davalılar cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı F.. D.. ve asli müdahil vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olayda; dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazın paydaşı Z..C.ın 04.06.2008 tarihinde vefat ettiği ve geride mirasçı olarak Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.07.2008 tarihli ve 2008/610 Esas, 2008/662 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre A.. C.., E.. G.., S.. C.. ve F.. G..’ı bıraktığı, bu mirasçıların davada davalı olarak gösterildikleri ancak Z.. C.. mirasçılarından E.. G.. ve F.. G..’ın Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.07.2008 tarihli ve 2008/610 Esas, 2008/662 Karar sayılı ilamıyla murisleri Z.. C..ın mirasını reddettikleri anlaşılmaktadır.
TMK’nın 598. maddesinde düzenlenen mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Bu belge; mirasbırakanla mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir. Bu nedenlerle; mirası reddeden mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Dosyada mevcut muris Z.. C..a ait mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de, “mirası reddin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olması doğru değildir.
TMK’nın 611/1 maddesindeki “yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer” hükmü uyarınca, mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden davalılar F.. ve E.. G..’ın paylarının kime kalacağı hususunun açıkça gösterildiği mirasçılık belgesi alınarak bu mirasçılık belgesi gereğince bir karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre asli müdahil vekili ve davalı F.. D..’ın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 23.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.