Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10647 E. 2014/14626 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10647
KARAR NO : 2014/14626
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : Pınarhisar Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2012/224-2013/352

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı B.. Y.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, borçlu ortağın borcundan dolayı İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine göre ortaklığın satış suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne, satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı borçlu ve mirasçı B.. Y.. vekili temyiz etmiştir.
Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir.
Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde, en son borç miktarının belirlenmesi ve borçlu hissesi de nazara alınarak borca yeter miktarda taşınmazın satışına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, taşınmazların tamamının satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi,
Ayrıca; 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince; hüküm sonucunda dava konusu parsellerin numaraları yazılmadan sadece “davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların satış suretiyle ortaklığın giderilmesine” şeklinde infazda tereddüt yaratacak şekilde, hüküm kurulması da doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı B.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.