Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10634 E. 2014/11616 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10634
KARAR NO : 2014/11616
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Babaeski Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2011/544-2013/204

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08/07/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/03/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Ş.. A.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, dava konusu taşınmazların satılmasını istemediğini ve 1589 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 3 katlı evin kendisine ait olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, dava konusu dokuz adet taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine ve 1589 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatlar yönünden 11.07.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılarak raporda belirlenen yansıma oranlarının davacı İ.. A.., H.. A.. ve davalı Ş.. A..’a ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının
arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; dava konusu 1589 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatlara ilişkin olarak davacılar vekili ve davalının beyanları ile tüm paydaşların ittifakı doğrultusunda üç katlı evin davalı Ş.. A.., iki katlı evin İ.. A.., tek katlı evin H.. A..’a ait olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda hesaplama yapılarak hüküm sonucunda taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği infaza elverişli, açık bir şekilde yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve satış bedelinin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak yapılması gerekirken bilirkişi raporuna atıf yapılarak ve davacı H.. A..’ın hak iddia ettiği muhdesatın bilirkişi raporuna göre ekonomik değeri olmadığı, infazda tereddüte neden olacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın “binde 11,38” olması gerekirken hüküm sonucunda “% 09,9” olarak gösterilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.