Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10341 E. 2014/14500 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10341
KARAR NO : 2014/14500
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2014/5-2014/143

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.01.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ..parsel sayılı taşınmazda paylı malik olduğunu, paydaşlardan M.. Ş..’in payını davalıya gerçekte 51.000,00 TL bedelle sattığı halde önalım hakkının kullanılmasına engel olmak amacıyla 100.000,00 TL olarak gösterdiğini belirterek davalı payının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu ile taşınmazın değerinin 59.500,00 TL olarak tespit edildiği, satıcı paydaşın da beyanı ile bu bedeli doğruladığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 61.285,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiş olup Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 15.05.2013 günlü ve 2012/16278 Esas, 2013/8324 Karar sayılı ilamı ile satıcı paydaşın akdin tarafı olduğundan beyanına itibar edilemeyeceği, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapudaki bedel üzerinden önalım hakkı tanınması gerektiğine işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak tapuda gösterilen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava konusu payın gerçekte 51.000,00 TL olduğunu önalım hakkına engel olmak için bedelin resmi senette muvazaalı olarak 100.000,00 TL olarak gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamış, tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 101.785,00 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir. Bu durumda iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.)bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.