Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10289 E. 2014/14411 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10289
KARAR NO : 2014/14411
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Silifke Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2012/600-2014/154

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Ş.. K.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Ş.. K.. temyiz etmiştir.
5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle “Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz….” şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Somut uyuşmazlıkta borçlu (davalı) F.. T.. dava konusu edilen taşınmazda paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş durumdadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlu F.. T..’un haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale gelmiştir. Bu nedenle alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu parsel yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır.
Dava konusu edilen taşınmaz yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de davalı M.. K..’ın 09.05.2013 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından bu davalının mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi ayrıca dava konusu taşınmaz kamulaştırma nedeniyle ifraz edilerek başka parsel numarası aldığı halde kapatılan eski parsel numarası üzerinden karar verilmesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Ş.. K..’nun itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 15.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi