Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10275 E. 2014/14431 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10275
KARAR NO : 2014/14431
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2011/95-2013/482

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin ivaz ilavesi yapacak güçleri olmadığından ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; davalı S.. Ö.. dava konusu ..ada .. parsel sayılı taşınmazdaki binanın kendisine ait olduğunu savunmuş ve davalılar vekili ile davacılar vekili bu beyanı kabul etmişlerdir. Bu durumda binanın davalı S.. Ö..’e ait olduğuna yönelik tüm paydaşlar arasında ittifak bulunduğundan yukarıda açıklandığı şekilde oran kurulmak suretiyle satış bedelinden muhdesata isabet eden oranın muhdesat sahibi davalı S.. Ö..’e, geri kalan bedelin ise payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer yandan, dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmaz hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de tapu kaydı getirtilip mahkemece denetlenmeden hüküm kurulması yerinde değildir.
Ayrıca, paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekirken, davacı ve davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretinden tarafların müteselsilen sorumlu tutulması, dava konusu taşınmazlarda elbirliği mülkiyeti sözkonusu olduğu halde satış bedelinin dağıtılmasında tapu kaydının yanında veraset ilamının da nazara alınmaması doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.