Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10146 E. 2014/14501 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10146
KARAR NO : 2014/14501
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2012/479-2014/317

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.08.2012 gününde verilen dilekçe ile Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu.. ada .. parsel sayılı taşınmazda diğer paydaş A.. G.. tarafından 30.07.2012 tarihinde 1/2 payın önalım hakkını engellemek amacıyla satış bedeli tapuda 50.000,00 TL olarak gösterilerek gerçekte 18.000,00 TL’ye satıldığını, gerçek değeri üzerinden davalının payının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu payın keşfen belirlenen değerinin 40.000,00 TL olduğu gerekçesiyle 40.825,00 TL satış bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder. Somut olaya gelince; dava konusu pay 30.07.2012 tarihinde davalıya 50.000,00 TL’ye satılmıştır. Dava tarihi itibariyle payın değeri 15.11.2013 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 04.12.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre 40.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamak için tanık dinletme talebi esasa etkili olmayacağından reddedilerek keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda belirlenen bedel ile satış harç ve masrafları üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmemiştir. Bu durumda davacı taraf, bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığından dava konusu payın tapuda gösterilen satış bedelini ve davalı tarafın ödediği satış harcı ve masrafların depo edip etmeyeceği davacıya sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.