Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/10048 E. 2014/14371 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10048
KARAR NO : 2014/14371
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2012/786-2014/374

Davacı vekili tarafından, davalı M.. Ç.. aleyhine 28.08.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davalı M.. Ç..’a yönelik davanın husumetten reddine, davalı İ.. P..’a yönelik davanın ise kabulüne dair verilen 15.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. P.. vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, önalım hakkı nedeniyle payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda paydaş bulunduğunu, taşınmazın diğer paydaşlarından M..D..ve diğerlerinin 9/21 payını 22.03.2012 tarihinde davalı M.. Ç..’a satarak devrettiğini, noter vasıtası ile davacıya bildirim yapılmadığını, davalı M.. Ç.. adına kayıtlı 9/21 payın iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı M.. Ç.., yargılama sırasında 12.10.2012 tarihinde dava konusu taşınmazdaki payını İ.. P..’a devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasını yeni malik İ.. P..’a karşı devam ettirmiştir.
Davalı İ.. P.., taşınmazda önceden paydaş bulunduğunu, taşınmazın fiilen taksim edildiğini, her paydaşın fiili taksime uygun şekilde yerini kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı M.. Ç..’a yönelik davanın husumetten reddine, davalı İ.. P..’a yönelik davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı İ.. P.. vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olayda; dava dışı M..D.. ve diğerlerinin dava konusu taşınmazdaki 9/21 payını 22.03.2012 tarihinde davalı M.. Ç..’a sattığı, satıştan noter aracılığıyla davacıya bildirim yapılmadığı, davacının yasal süresi içerisinde 28.08.2012 tarihinde önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasını açtığı, davalı M.. Ç..’ın da yargılama sırasında 12.10.2012 tarihinde davaya konu payı diğer paydaş davalı İ.. P..’a sattığı, davacının önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasını yeni pay satın alan davalı İ.. P..’a karşı devam ettirdiği, davalı İ.. P..’ın fiili taksim savunmasında bulunduğu, mahkemenin ise fiili taksim savunmasını araştırmadan ve keşif yapmadan davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır.
Davalı İ.. P.. fiili taksim savunmasında bulunduğuna göre bu konuda delillerini sunması için mehil verilmesi, delil bildirildiği takdirde toplanması, varsa davacının karşı delillerinin de toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı İ.. P.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.