Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/819 E. 2013/4126 K. 19.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/819
KARAR NO : 2013/4126
KARAR TARİHİ : 19.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … mirasçıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, çekişmeli taşınmazın evveliyatının yayla olduğu, zilyetlikle kazanılmasının söz konusu edilemeyeceği iddiasıyla tapu iptali ve özel siciline işlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Hukuk düzeninde istikrar sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi (şekli anlamda kesin hüküm) ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması (maddi anlamda kesin hüküm) şeklinde hukuk yargılaması sistemimizde yer almaktadır.
Şekli anlamda kesinleşmeyi zorunlu kılan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yeniden dava konusu yapılmaması amacı güden maddi anlamda kesin hüküm HUMK’nun 237. maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan maddeye göre kesin hükmün oluşabilmesi için; dava konusunun, diğer bir anlatımla dava ile elde edilmek istenen sonucun dava sebebinin, yani davanın dayanağı vakıaların ve davanın taraflarının aynı olması gerekir. (kesin hüküm külli halefler ile cüz’i halefleri de bağlar.)
Somut olayda; taraflar arasında aynı konuda … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1956/25-78 sayılı dava görülmüştür. Anılan davada, dosyamız davalıları bayii … davacı safında yer alarak Hazine, Orman İşletme Müdürlüğü ve Şıhlı Köyü’ne yönelttiği davasında, çekişme konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescilini talep etmiştir. Mahkemece, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan taşınmazlardan olmadığı belirlenerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere tarafları ve hukuki sebebi aynı olan, her iki davada tapu kaydının iptali istenen yer aynı taşınmazdır. Dava konusu yerin özel mülkiyete konu teşkil edecek yerlerden olduğu, başka bir ifadeyle yayla niteliğinde olmadığı saptanmıştır. Bu saptama davacı Hazineyi bağlayacağından yayla iddiasıyla sonradan açılan bu davanın kesin hüküm nedeni ile reddi gerekir.
Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşih harcın istek halinde yatırana iadesine 19.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.