Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/724 E. 2013/2240 K. 14.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/724
KARAR NO : 2013/2240
KARAR TARİHİ : 14.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıt maliki ile davacının alacaklı olduğu kişinin mirasçısının aynı kişi olduğunun tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 26.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK’nın 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır.
6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, 1086 sayılı HUMK’nın 8. maddesinin 1. fıkrasındaki mamelek hukukundan kaynaklanan değer ve miktara ilişkin hükümler 4. maddede yer almamıştır. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesi uyarınca, 382. maddede belirtilen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. Ne var ki, 6100 sayılı HMK’nın geçici 1. maddesi hükmüne göre bu kanunun
yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümler uygulanmaz. Eldeki dava da 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce açıldığından mahkemenin görevli olup olmadığı 1086 sayılı HUMK’ya göre değerlendirilmelidir.
Somut olayda; 03.08.2011 tarihinde dava açıldığından görevli mahkemenin dava konusu taşınmazın değerine göre belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 14.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.