YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6902
KARAR NO : 2013/8694
KARAR TARİHİ : 10.06.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.10.1997 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.1999 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının maliki olduğu 864 parsel sayılı taşınmaz lehine davalıya ait 865 parselden geçit tesisine ve geçit bedeli depo edilip karar kesinleştiği taktirde tapuya tesciline şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda, saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre geçit bedeli olan 125,45 TL’nin davalıya ödenmek üzere davacı tarafından hükümden önce depo ettirilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde kararda iki tarafa yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddütü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür. Hüküm fıkrasında mahkemenin neye karar verdiği açıkça yazılmalı, hüküm fıkrası çok açık ve infazı mümkün olmalıdır. Şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulmamalıdır. Mahkemece, açıklanan madde hükmü göz ardı edilerek “geçit bedeli depo edilip karar kesinleştiği taktirde tapuya tesciline” şeklinde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. numaralı bent gereğince hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.