Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/6258 E. 2013/8651 K. 06.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6258
KARAR NO : 2013/8651
KARAR TARİHİ : 06.06.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK’nın 27. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan ilkelerin ışığı altında somut olaya gelince; davaya konu edilen ve satışına karar verilen 106 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir kısım paydaşları “… oğlu ölü …mirasçıları”, “… oğlu ölü … mirasçıları”, “… oğlu ölü … mirasçıları” olarak tapuda kayıtlıdır. Dosyaya …, … ve …’e ait veraset ilamları ibraz edilmiş, taraf teşkili bu mirasçılık belgelerine göre sağlanmıştır. Bu durumda muris …, … ve … ile tapuda paydaş görünen …
oğlu ölü …, … ve … … aynı kişiler olup olmadığı tereddüt yaratmaktadır. Mahkemece, taraf teşkili yönünden bu husus üzerinde durularak gerekirse anılan paylı maliklerin kimlik bilgileri ile nüfus kayıtlarının ve veraset ilamlarının uygun hale getirilmesi için davacı tarafa dava açmak üzere yetki ve süre verilmesi dava açılırsa sonucunun beklenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatıran davalı …’e iadesine, 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.