Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/547 E. 2013/2203 K. 14.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/547
KARAR NO : 2013/2203
KARAR TARİHİ : 14.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil stenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin yargı yolu yönünden reddine dair verilen 28.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacı, belediye encümeninin 05.10.1999 tarihli kararına istinaden davalı … ile 31.01.2000 tarihli sözleşme yapıldığını, bu sözleşme uyarınca kendilerinin belediyeye hizmet binası ve düşkünler yurdu yapmayı, davalı belediyenin ise 4543 ada 1, 4257 ada 1 ve 1620 ada 2 parsel sayılı taşınmazları devretmeyi yükümlendiğini, edimlerini yerine getirdiklerini ancak belediyenin 1620 ada 2 parsel sayılı taşınmazı devretmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı, idari yargının görevli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir.
Yargı yetkisinin ise idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiş yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayarak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde karar vereceğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir.
Somut olayda, davacı … encümeninin 05.10.1999 tarihli kararı ile verdiği yetkiye istinaden davalı ile yapılan 31.01.2000 tarihli sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istenmiş olup, yukarıda açıklandığı gibi idari bir işlem ve kararın iptali istenmediğinden bu tür uyuşmazlılıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekir.
Mahkemece, taraf delilleri değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıra iadesine, 14.02.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.