Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/5341 E. 2013/6982 K. 07.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5341
KARAR NO : 2013/6982
KARAR TARİHİ : 07.05.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.05.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Keçeçi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı … görev itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuş; davalı … da davanın reddini savunmuştur; davalı … kendisine ait taşınmaza zararı olmadığı takdirde geçit hakkı verilmesini kabul ettiğini beyan etmiş diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 105 parsel sayılı taşınmaz lehine 196, 684, 104 ve 101 parsel sayılı taşınmazlarda geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … mahkemenin görevli olmadığı, taşınmazlara takdir edilen değerin az olduğu ve güzergah üzerindeki kuyuya değer biçilmediği gerekçesi ile kararı temyiz etmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK’nın 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır.
6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, 1086 sayılı HUMK’nın 8. maddesinin 1. fıkrasındaki mamelek hukukundan kaynaklanan değer ve miktara ilişkin hükümler 4. maddede yer almamıştır. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesi uyarınca, 382. maddede belirtilen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. Ne var ki, 6100 sayılı HMK’nın geçici 1. maddesi hükmüne göre bu kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümler uygulanmaz. Eldeki dava da 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce açıldığından mahkemenin görevli olup olmadığı 1086 sayılı HUMK’ya göre değerlendirilmelidir.
Somut olayda;
Dava, 20.05.2011 tarihinde 3.000,00 TL değer gösterilerek sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan uzman bilirkişi raporunda dava konusu geçit hakkının değeri 9.313,00 TL olarak belirlenmiştir. Geçit hakkı davalarında görevli mahkeme, üzerinden geçit kurulan yerin değerine göre belirlenir. Bu değere göre davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu ve dosyanın bu mahkemeye görevsizlik kararıyla gönderilmesi gerektiği düşünülmeden yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.