Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/529 E. 2013/2199 K. 14.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/529
KARAR NO : 2013/2199
KARAR TARİHİ : 14.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 23.01.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacı, 175 ada 2 parsel sayılı taşınmazının bitişiğindeki … yolun kadastro tespiti sırasında davalıya ait 175 ada 3 parsel sayılı taşınmaza katılmak suretiyle tescil edildiğini ileri sürerek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tescilini istemiştir.
Mahkemece yapılan ön incelemede, davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tescilini talep ettiği ve HMK’nın 53. madde hükmü uyarınca davayı takip yetkisinin olmadığı gerekçesi ile davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bir davada olayları anlatmak tarafların, hukuki nitelendirme yapmak ise hakimin görevidir. Davacı dava dilekçesinde çekişmeli yerin … köy yolu olduğunu ileri sürerek davalıya ait taşınmazın bu kısmının tapu kaydının iptalini istemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B-3 maddesi hükmü uyarınca yol, meydan, köprü gibi orta mallarının haritasında gösterilmekle yetinileceği öngörülmüştür. Somut olayda da, davacı çekişmeli yerin … yol olduğunu ileri sürdüğünden dava kanıtlandığı
taktirde köy tüzel kişiliği adına tescil edilmeyip haritasında gösterilmekle yetinilmesi gerekecektir. Dava konusu yer davacıya ait 175 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde olup davacının dava açmakda hukuki yararı bulunduğundan aktif dava ehliyetinin de olduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece taraf delilleri değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacının davayı takip yetkisi olmadığından söz edilerek davanın reddi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.02.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.