Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/4874 E. 2013/6358 K. 29.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4874
KARAR NO : 2013/6358
KARAR TARİHİ : 29.04.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.06.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … ve diğerleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dava kabul edilmiş, 122 ada 33 parsel sayılı taşınmaz lehine 122 ada 37 parsel sayılı taşınmazdan geçit irtifakı hakkı kurulmuştur.
Hükmü, 122 ada 37 parsel sayılı taşınmazın paydaşları davalı … ve diğerleri temyiz etmiştir.
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince, dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre komşu 122 ada 38 parsel sayılı 37.251 m2 yüzölçümlü taşınmazın aleyhine geçit hakkı kurulan 122 ada 37 parsel sayılı 16.443 m2 yüzölçümlü taşınmazdan daha büyük olduğu anlaşılmaktadır. Geçit hakkı kurulması davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine göre yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlardan geçit hakkı kurulması gerekmektedir. Davacıya ait 122 ada 33 parsel sayılı taşınmaz lehine dava konusu 122 ada 38 parsel sayılı taşınmazdan güneydeki genel yola ulaşmak için 18.06.2012 havale tarihli uzman bilirkişi …tarafından düzenlenen rapor ve krokide (A) ile gösterilen seçenekten geçit hakkı kurulması gerekirken Dairemizin ilkelerine aykırı şekilde yüzölçümü daha az olan dava konusu 122 ada 37 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.