Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/4586 E. 2013/6424 K. 30.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4586
KARAR NO : 2013/6424
KARAR TARİHİ : 30.04.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 16.09.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, tapu kaydındaki muhdesat beyanına göre muhdesatın müteveffa … kızı …’ya ait olduğunun dikkate alınmasına ve satış bedelinin müteveffa … kızı…’ya ait veraset ilamındaki payları oranında tüm taraflara dağıtılmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi halinde, dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşlara, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir. Paydaş olmayan muhdesat sahibi veya mirasçıları ancak paydaşlar aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tazminat yahut alacak davası açabilir.
Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazda … ve … paydaş olarak maliktir. Paydaş … vefat etmiş olduğundan mirasçıları olan eşi … ile müşterek çocukları … ve … iştirak halinde taşınmazın malikleridir. Muhdesat sahibi müteveffa … kızı … ise taşınmazın paydaşı değildir. Davalılardan … ise sadece muhdesat sahibi … kızı …’nın mirasçısı olup, murisinin paydaşlık sıfatı olmadığından Salih’in de taşınmazda paydaşlık sıfatı yoktur. Yukarıda da açıklandığı üzere taşınmazda paydaş ya da ortak olmayan muhdesat sahibi üçüncü kişiye satış bedelinden pay verilmesi mümkün olmadığı halde yazılı şekilde paydaş olamayan müteveffa … kızı …’nın veraset ilamına atıf yapılarak …’ya satış bedelinden pay verilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.