Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/4154 E. 2013/9256 K. 18.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4154
KARAR NO : 2013/9256
KARAR TARİHİ : 18.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı-davalı vekili tarafından, davalılar-davacılar aleyhine 10.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat, birleşen dava ile de elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 10.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı-davalı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.06.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı-davalı … vekili Av. … geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı …, maliki olduğu taşınmaza iyiniyetle yaptığı bina ile bina çevresindeki beton zeminin davalıların malik olduğu 938 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğunu, bina değerinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, binanın zorunlu kullanım alanı ile birlikte 938 parsel sayılı taşınmazdan iptali ile adına tescilini veya irtifak hakkı kurulmasını veya şimdilik 8.000 TL yapı bedelinin davalılardan alınmasını istemiştir.
Birleştirme kararı verilen davada, davacılar, davalı …’nın yaptığı ve bina çevresindeki beton zemin ile maliki oldukları 938 parsel sayılı taşınmaza elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve yapıların kal’ini istemişlerdir.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil ile ikinci kademedeki tazminat istemlerinin reddine; birleşen davanın kabulü ile elatmanın önlenmesine ve yapıların kal’ine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı-davalı … vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacı-davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava, TMK’nun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede ise tazminat istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu m. 684. ve 718 hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723 ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan 04.03.2009 günlü fen bilirkişi raporunda, davacı …’e ait ev ve avlunun davalılara ait 938 parsel ile dava dışı kişilere ait 978 ve 1189 parsellerde kaldığı görülmektedir. Davalı ve birleşen dava davacılarına ait 978 parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı-davalı tarafından yapılan bina ve beton avlunun taşınmaz çapları oluştuktan sonra yapıldığı anlaşıldığından davacının iyiniyetli olduğundan söz edilemez. Bu nedenle, davacının temliken tescil isteminin reddinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak, davacı tarafından yapılan bina kalıcı nitelikte olup, zeminin ayrılmaz parçası haline gelmiştir. Mesken nitelikli kullanıldığı anlaşılan yapı sökülüp götürülebilir yapılardan değildir. Bu nedenle, davacının iyiniyetli olmadığı hususu da dikkate alınarak TMK’nun 723. maddesinin 3.fıkrası gereğince yapıların imalinde kullanılan malzemenin en az değeri davacı yararına hüküm altına alınması gerekir.
Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar bir yana bırakılarak davacının tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı-davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı-davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 990TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’ya verilmesine, 18.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.