Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/4081 E. 2013/5782 K. 15.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4081
KARAR NO : 2013/5782
KARAR TARİHİ : 15.04.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.10.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydına dair verilen 21.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, öncesi devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden veya mera olduğu nedeniyle 132 ada 137 parsel sayılı 7.345,17 m2 tarla cinsli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili veya mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan keşif sonucu üç ziraat mühendisi tarafından düzenlenen 08.10.2012 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın sınır komşusu 192 parsel sayılı mera cinsli taşınmaz ile bütünlük gösterdiği, meranın devamı niteliğinde olduğu ve vasfının mera olduğuna dair rapor esas alınarak davanın kabulüne, 132 ada 137 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kaydına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmaz 05.07.2006 tarihinde 20 yılı aşan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tarla vasfı ile tespit ve tescil edilmiştir.
Mahkemece deliller toplanarak taşınmaz başında 18.09.2012 tarihinde keşif yapılmış, komşu köyden belirlenen mahalli bilirkişiler ile diğer bilirkişiler ve tespit bilirkişisi dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğunu, mera olmadığını, davalının ve murisi babasının 40 yıldan fazla arpa ve buğday ekerek
malik sıfatı ile kullandıklarını belirtmişlerdir. Dosya içeresindeki ziraat mühendisi bilirkişilerin müşterek raporunda ve ekli fotoğraflarda taşınmazın 192 parsel sayılı meranın devamı niteliğinde olduğu ve vasfının mera olduğu belirtilmiştir. Ancak, dava konusu 137 parsel sayılı taşınmazın 18.03.2006 tarihli kadastro tutanağında belirtildiği gibi kadastro komisyonunca 29.12.2005 tarihli ve 597 sayılı karar iel sınırlandırılması yapılan, karara ekli krokide (M) ile gösterilen, kadastro çalışmaları sırasında 132 ada 192 parsel numarası verilen mera parseline tecavüzünün bulunmadığı belirlenip davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. 18.09.2012 tarihinde yapılan keşifte, sınır komşusu 138 parsel sayılı taşınmazın 11.02.1964 tarihli 1963/24 esas 1964/4 karar sayılı tescil ilamı ile oluşan, yine sınır komşusu 136 parsel sayılı taşınmazın 04.09.1967 tarihli ve 1966/89 esas 1967/155 karar sayılı tescil ilamı ile oluşan revizyon tapularının dava konusu 132 ada 137 parsel sayılı taşınmazı sınır olarak okuduğu, bu nedenle nizalı parselin mera sınırları dışında kaldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.