Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/4006 E. 2013/5957 K. 17.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4006
KARAR NO : 2013/5957
KARAR TARİHİ : 17.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın yasal zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, öncelikle zamanaşımından reddi gerektiğini ayrıca satış vaadi sözleşmesinin 39 numaralı bağımsız bölüme ilişkin olduğu halde sözleşmeye konu olmayan 34 numaralı bağımsız bölümün tescilinin talep edildiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
Taraflar arasında düzenlene 15.05.1971 tarihli satış vaadi sözleşmesinde satış vaadinde bulunanlar tarafından gayrimenkulün satış vaadi alacaklısına teslim edildiği belirtildiğinden ayrıca satış vaadinde bulunanlar satış vaadi sözleşmesinde “…tapunun 149 pafta, 1039 ada, 24 parsel numarasında kayıtlı arsanın 2/6000 hissesine tekabül eden 39 no’lu mağazamızı satmayı vaat ettik” şeklinde beyanda bulunduklarından ve kat mülkiyetine esas teşkil eden yönetim planı ve eklerindeki sözleşmenin düzenlendiği tarihteki mülkiyet durumunu gösteren belgelere göre de davalının murisleri Yervant Kaplanyanoğlu ile …’nun 34 bağımsız bölüm no’lu mağazada 2/12000’er pay sahibi oldukları, 39 bağımsız bölüm no’lu mağazanın ise dava dışı … ve … isimli kişiler adına kayıtlı bulunduğu, kat irtifakı kurulduğunda pay durumuna göre satış vaadine konu mağazanın 1039 ada 24 sayılı parseldeki 34 no’lu bağımsız bölüm olarak 05.07.2006 tarihinde davalı … kızı … adına intikalen tescil edildiği anlaşıldığından davalı vekilinin gerek davanın on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı, gerekse satış vaadine konu taşınmazın tescile karar verilen bağımsız bölüm olmadığına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak, dosya içerisindeki en son mülkiyet durumunu gösteren tapu kayıtlarına göre; satış vaadi sözleşmesine konu 34 numaralı bağımsız bölümün tapuda davalı … adına kayıtlı olmasına rağmen hüküm sonucunda satış vaadinde bulunan Yervant Kaplanyanoğlu ile … adlarına kayıtlı imiş gibi iptal ve tescile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.