YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3890
KARAR NO : 2013/5621
KARAR TARİHİ : 11.04.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.07.2009 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına elatmanın önlenmesi, taşınmazın teslimi ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, 101 ada 28, 42, 52 parsel sayılı taşınmazlarda 29.04.2005 tarihinden başlamak üzere 15 yıl süre ile intifa hakkı sahibi olduğunu, intifa hakkını bayisi Tem Temelli Petrol Hizmetleri Ticaret Pazarlama Kollektif Şirketi aracılığı ile kullandığını, bayinin sözleşmeye aykırı davrandığını, ayrıca bayilik sözleşmesini feshederek diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek intifa hakkına elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı aleyhine intifa hakkının terkini istemli dava açtıklarını davaların birleştirilmesini talep etmişler, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce, özetle “…İntifa hakkına elatmanın önlenmesine karar verebilmek için bu hakkın çekişme konusu olmaması gerekir. Eldeki davanın konusunu oluşturan intifa hakkının terkini ayrı bir davanın konusu olduğuna göre o davada verilecek karar eldeki davanın sonucunu etkileyecektir. Bu gibi durumlarda aynı nitelikteki davalarda çelişkili karar verilmesine engel olmak için diğer dava bekletici sorun yapılabileceği gibi davaların birleştirilmesine de karar verilebilir. Mahkemece taraflar arasında intifa hakkı çekişmeli olduğu halde bu çekişme giderilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm yargılama giderleri yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden 101 ada 28, 42, 52 parsel sayılı taşınmazlarda davacı yararına 29.04.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiği, intifa hakkının davacı şirketin talebi ile 21.10.2010 tarihinde kaldırıldığı anlaşılmıştır. İntifa hakkına elatmanın önlenmesi istemiyle açılan eldeki davada intifa hakkı kaldırıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi halinde de HMK’nın 331/1 maddesi hükmü uyarınca işin esası hakkında da inceleme yapılarak haksız çıkan taraftan yargılama giderleri ile bu giderler kapsamında olan vekalet ücretinin tahsiline de karar verilmelidir.
Rekabet Kurulunun 2003/3 sayılı … Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliğinin 5. maddesinin (a) bendi hükmü uyarıca 5 yıldan uzun süreli veya belirsiz süreli bayilik sözleşmeleri geçersiz olduğundan intifa hakkı da 5 yıl süre ile geçerlidir. Dava konusu taşınmazda davacı yararına intifa hakkı 29.05.2002 tarihinde tesis edilmiş, 5 yıllık süre 29.04.2007 tarihinde dolmuştur. Dava bu tarihten sonra 20.07.2009 gününde açılmış ise de Rekabet Kurulunca 18.09.2005 tarihinden önce yapılan ve bu tarih itibarıyla kalan süresi 5 yılı aşan anlaşmaların asgari hadde indirilme ilkesi uyarınca 18.09.2010 tarihine kadar 2002/2 sayılı Tebliğ ile tanınan grup muafiyetinden yararlanma ve uygulanma olanağının bulunduğu kabul edildiğinden ( Bkz. 27.05.2010 tarih 10-38/656-223 sayılı Rekabet Kurulu Kararı ) davacının da 18.09.2010 tarihine kadar grup muafiyetinden yararlanma hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle davanın açıldığı tarihte davacı dava açmakta haklıdır. Davacı yararına yargılama giderlerine ve bu giderler kapsamında olan vekalet ücretine hükmolunması gerekir.
Mahkemece açıklanan bu yönler gözardı edilerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 11.04.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.