Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/3759 E. 2013/5554 K. 10.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3759
KARAR NO : 2013/5554
KARAR TARİHİ : 10.04.2013

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.10.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Ayşe, F.. Y.. ile N.. Y.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, borçlu ortak V..Y..’ın alacaklısı davacı A.. D.. tarafından yapılan icra takibi sonucu İcra Hukuk Mahkemesinden alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş olup, hükmü davalılar A.. Y.., F.. Y.. ve N.. Y.. (Y..) temyiz etmişlerdir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK’nun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 8. maddesi hükmü gereğince, pay satışı mümkün olmayan paylı mülkiyete tabi tarımsal nitekli taşınmazlarda alacaklı İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebilir.
Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığın giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlığa gelince, borçlu paydaş V.. Y..’ın alacaklısı olan davacı tarafından İcra Hukuk Mahkemesinden alınan yetkiye dayanılarak dava konusu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmış ise de; davada borçlu ortak V..Y.. davalı gösterilmediği gibi dava konusu kimi taşınmazlarda paydaş olan T.. Y.., R.. Y.. ve Ş.. Y..’a da husumet yöneltilmemiştir. Diğer yandan dava konusu edilen taşınmazlardan 102 ada 168 no’lu parsele ait tapu kayıtları da dosyaya getirtilmemiştir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle 102 ada 168 no’lu parsele ait tapu kaydını getirtmek, tapu kayıtlarında paydaş oldukları halde davalı gösterilmeyen ve karar başlığında isimleri yer almayan borçlu V.. Y.. ile diğer paydaşlar T.. Y.., R.. Y.. ve Ş..Y..’ın usulüne uygun olarak davaya katılımlarını sağlamak olmalıdır.
Mahkemece taraf teşkili tam olarak sağlanmadan usul hükümlerine aykırı şekilde davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.