YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3736
KARAR NO : 2013/5265
KARAR TARİHİ : 04.04.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu dava konusu taşınmazda davalılar … ve …’nın diğer davalı … lehine pay satın aldıklarını, önalım hakkını kullanmasına engel olmak amacıyla muvaazalı satılan payların davalı paydaşlar adına olan tapusunun iptali ile kendi adına tescilini istemiştir.
Davalılar, … ve …, pay satışının paydaşlar arasında yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının dava açma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Önalım hakkı gerçek anlamda geçerli bir satışla doğan yenilik doğurucu bir hak olduğu için paylı mülkiyete tabi taşınmazdaki her bir pay satışı önalım davasına konu yapılabilir.
Davacının, … ili, … mah.,533 ada 183 parsel sayılı portakal bahçesi niteliğindeki 1241m2 taşınmazda, satış yoluyla 17.11.2008 tarihinde 239/2656 oranında paydaş olmuştur. Diğer paydaşlar tarafından 31.12.2010 , 26.05.2011 ve 10.08.2011 tarihli resmi senetlerle davalı … ve …’ya çok sayıda pay satışları yapılmıştır. Davacının, dava konusu edilen taşınmazda önceden beri paydaş olup, davanın açıldığı tarihte de paydaşlığı devam ettiğinden önalım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, davacı, 533 ada 183 parsel sayılı taşınmazdaki pay satışları nedeni ile 13.06.2011 tarihinde önalım davası açarak, davada pay sahibi olmayan davalı …’da dahil olmak üzere … ve … aleyhine önalım hakkını kullandığını belirtmiş ise de hangi tarihli ve hangi pay satışına ilişkin önalım hakkını kullandığı anlaşılamamaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacıya hangi tarihli ve hangi pay satışına ilişkin önalım hakkını kullandığı açıklattırılmak suretiyle işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.