YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3488
KARAR NO : 2013/5204
KARAR TARİHİ : 03.04.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.10.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen davada davacı … vekili tarafından davalı … aleyhine 27.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne tapu iptali ve tescil isteğinin reddine dair verilen 06.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı- birleştirilen dosya davalısı ve davalı- birleştirilen dosya davacısı, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra vermiş oldukları 13.02.2013 tarihli dilekçeleri ile davalarından feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
Aynı yasanın 308. maddesi gereğince de; kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın
muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu yoldadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.1966 tarihli ve 1438/290 sayılı, 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararları)
Bu nedenle davacı- birleştirilen dosya davalısı ve davalı- birleştirilen dosya davacısının davadan feragatleri hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 03.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.