Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/345 E. 2013/2698 K. 25.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/345
KARAR NO : 2013/2698
KARAR TARİHİ : 25.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı idare vekili tarafından, davalı aleyhine 25.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, verilen ilk kararda dava reddedilmiş ise de Dairemizin 07.10.2010 tarihli 2010/8754 esas 2010/9921 karar sayılı ilamı ile mahkemece davacının isteminin doğruluğunun değerlendirilmesi için tapu müdürlüğünde bulunan kütük yevmiye defteri ve yardımcı sicillerdeki belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması ayrıca davalı …, dava konusu taşınmazı adına yolsuz tescil yapıldığı iddia edilen … Değerler AŞ’den satın aldığından davalının durumunun TMK’nun 1023. ve 1024. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalının taşınmaz mülkiyetini iyiniyetli olarak kazandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı idare vekili, temyiz etmiştir.
TMK’nın 1023. maddesi uyarınca “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.” Aynı kanunun 1024. maddesine göre de “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.
Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.”
Buna göre bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamayacağından iyiniyetli kabul edilemez. Dosya içerinde bulunan tapu kaydının incelenmesinde hatalı tescil yapıldığına dair 04.04.2005 tarihli şerhin bulunduğu anlaşılmaktadır. Şerhten sonra mülkiyet hakkı kazanan malikin kötüniyetli müktesip olduğu karine olarak kabul edilir. Davalı ise taşınmazı şerhin konulması tarihinden sonra satın aldığından iyiniyetli olduğundan söz etmek mümkün değildir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.