Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/3362 E. 2013/5178 K. 03.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3362
KARAR NO : 2013/5178
KARAR TARİHİ : 03.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.04.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı …, davayı kabul etmiştir.
Diğer davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Somut olayda1; 27.10.1992 tarihli 29820 yevmiye no’lu sözleşme ile … ve İfet Kaya 584, 592, 598 parsel sayılı taşınmazlarda muris…’dan intikal eden hak ve hisselerini satmayı vaat etmiştir. Adı geçen kişilerin nüfus kayıtlarında isimleri “…” ve “…”
olduğu halde tapu kaydında da ”…” ve ”…” olarak yazılmış olması nedeniyle hükmün infazında tereddüt oluşacağından, öncelikle adı geçen kişilere ait tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için dava açmak üzere davacıya süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; mahkemece 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu uyarınca pay satışının mümkün olup olmadığının tespiti için satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususun araştırılmaması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.