Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/270 E. 2013/4978 K. 01.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/270
KARAR NO : 2013/4978
KARAR TARİHİ : 01.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ile … Belediye Başkanlığınca tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 02.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi … vekili ve Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleştirilen dava, 775 sayılı Gecekondu Kanunu gereğince Büyükçekmece Belediyesince tapu tahsis belgesi verilen çekişmeli taşınmazların tapularının iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan Hazine vekili ve … vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de;
“Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazlar son tapu kayıtlarına göre parsel numaraları da belirtilmek suretiyle hüküm sonucunda yer almadığından kurulan hükmün infaza elverişli, 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen açıklıkta ve yasanın emrettiği şekilde yazılmış bir hüküm olduğu söylenemez.
Bunun dışında, kısa kararda davalı … yönünden hüküm bulunmamasına rağmen, gerekçeli kararda bu davalı yönünden davanın reddine karar verildiği belirtilerek, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olarak oluşturulduğu görülmüştür.
Bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.