YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2394
KARAR NO : 2013/4250
KARAR TARİHİ : 21.03.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.05.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı …, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 137 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar lehine davalılara ait 137 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun
olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Geçit kurulurken güzergah davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara göre belirlenmeli ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gözden kaçırılmamalıdır. Dosya kapsamına, toplanan delillere ve 05.03.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre 11 no’lu güzergah olarak belirlenen yerden geçit kurulması yukarıda açıklanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine daha uygun olduğundan öncelikle bu alternatiften geçit kurulup kurulamayacağı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Diğer taraftan geçit bedeli mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetini gidermek için ödenecek bir bedel olup taşınmazın niteliği gözetilerek ve objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Mahkemece, dört defa keşif yapılmış ve her bir keşif sonrası bilirkişi raporlarında zeytin ağaçları hususunda değerlendirme yapılmadan geçit bedeline ilişkin olarak farklı rakamlar belirlenmiş, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiştir
Ayrıca bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Mahkemece taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak geçit bedelinin objektif kriterlere göre yeniden hesaplatılıp ve çelişkiler giderilmek suretiyle hüküm kurulması gerekir.
Açıklanan bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.