YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2282
KARAR NO : 2013/3970
KARAR TARİHİ : 18.03.2013
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.12.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, geçit hakkının kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-İrtifak hakkı, tescilin terkini veya yüklü ya da yararlanan taşınmazın yok olmasıyla sona erer (TMK m.783). Lehine irtifak kurulan taşınmaz için bu hakkın sağladığı hiç bir yarar kalmamışsa, yüklü taşınmazın maliki bu hakkın terkinini isteyebilir. Yüküne oranla çok az yarar sağlayan bir irtifak hakkının, bedel karşılığında kısmen veya tamamen terkini istenebilir (TMK m.785).
Genel yola bağlantısı bulunmayan taşınmazlar için, yol ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan geçit hakkı, bu ihtiyacın sona ermesi ile birlikte ya da yüküne oranla çok az yarar sağladığı kanıtlandığı takdirde hukuksal temelini de kaybedeceğinden, böyle bir durumda yükümlü taşınmazın maliki de bedel karşılığında taşınmazı üzerinde kurulan geçit hakkının kaldırılmasını isteyebilir.
Geçit hakkının kaldırılması davalarında, davacı tarafından geçit ihtiyacının sona erdiğinin veya kaldırılması istenen geçitin davalının taşınmazına yüküne oranla çok az yarar sağladığının kanıtlanması gerekir.
Somut olayda; davalıların taşınmazının sınırından imar yolu açıldığı ileri sürülmektedir. 29.04.1968 tarihli ve 1966/22-1968/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, açılmamış imar yollarının varlığı
geçit ihtiyacını ortadan kaldırmaz. Her ne kadar mahkemece imar yolunun açıldığı gerekçesiyle dava kabul edilmişse de bu yönde bir araştrıma yapılmamıştır. O halde bilirkişilerden ek rapor aldırılarak ve belediyeden sorularak davalıların taşınmazının sınırındaki imar yolunun resmi olarak yola terkininin yapılıp yapılmadığı, fiilen açılıp açılmadığı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 18.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.