Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2013/2015 E. 2013/4221 K. 21.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2015
KARAR NO : 2013/4221
KARAR TARİHİ : 21.03.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, 111 ada 18 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne 111 ada 18 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan … …, …, …, … (İfaret) ile dava dilekçesinde ve karar başlığında davalı olarak gösterilmeyen ancak dosya arasındaki tapu kaydında 14/135 oranında paydaş gözüken … temyiz etmişlerdir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesi hükmü uyarınca da davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Ortaklığın giderilmesi davalarında da dava konusu taşınmazlardaki tüm maliklerin (paylı maliklerin veya elbirliği maliklerinin) ölenler varsa onların mirasçılarının davada yer almaları sağlanmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisindeki 111 ada 18 parsel sayılı taşınmazın mevcut tapu kaydına göre, temyiz eden …’in dava konusu taşınmazda 14/135 oranında paydaş olduğu halde kendisine husumet
yöneltilmemiştir. Diğer taraftan karar başlığında davalı olarak gösterilen , …, …, …, …, …, …, … ve …’ın dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazda payları olmadığı anlaşıldığından hangi hukuki nedene dayalı olarak karar başlığında davalı olarak gösterildikleri anlaşılamamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; dava konusu taşınmazda paydaş olduğu halde dava dilekçesinde ve karar başlığında taraf gösterilmeyen …’in davaya katılmasını sağlamak, tapu kaydında paydaş olarak görünmedikleri halde karar başlığında davalı olarak gösterilen kişilerin hukuki durumlarını tartışmak, paydaş ya da mirasçı olmadıklarının saptanması halinde bunlar hakkındaki davayı husumetten reddetmek olmalıdır.
Mahkemece taraf teşkili tam olarak sağlanmadan usul hükümlerine aykırı şekilde davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.