YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1975
KARAR NO : 2013/3906
KARAR TARİHİ : 15.03.2013
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.10.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, dava konusu 134 ada 35, 136 ada 4, 187 ada 3, 238 ada 3 ve 188 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda öncelikle aynen taksim suretiyle olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemişlerdir.
Davalı …,dava konusu taşınmazlardan bir kısmı hariç diğerlerini aralarında yaptıkları miras taksim sözleşmesi ile paylaştıklarını, ayrıca dava konusu 188 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki garajın kendisine ait olduğunu belirterek öncelikle aynen taksim olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiş, davalı … davanın reddini savunmuş,diğer davalılar ise savunmada bulunmamışlardır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı … temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı …’in 238 ada 3 parsele ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava konusu 187 ada 3, 134 ada 35,136 ada 4 ve 188 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi geçerli bir paylaşma (taksim) sözleşmesine dayanılarak isteniyorsa bu şekilde açılmış davanın reddi gerekir. Zira bu gibi durumlarda paylaşma (taksim) sözleşmesine göre tescil davası açılmalıdır.
2013/1975-3906 -2-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçanın (muhtesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde eğer bunların değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olay bir hadise olarak, sulh mahkemesinde çözümlenir. Aksi halde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK.’nın 165.maddesi uyarınca yasal süre verilmelidir.Bu süre içerisinde dava açılırsa sonucun beklenmesi, açılmaz ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olayda; davacılar ile davalılar arasında … Noterliği’nin 24.11.1986 tarihli miras taksim sözleşmesi yapıldığı dava konusu 187 ada 3, 134 ada 35 ve 136 ada 4 parsel sayılı taşınmazların miras taksim sözleşmesi kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece miras taksim sözleşmesi kapsamında olan bu taşınmazlarla ilgili tescil davası açılması gerektiğinden bu taşınmazlar yönünden açılan davanın reddi gerekirken ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer taraftan miras taksim sözleşmesi kapsamı dışında kalan dava konusu 188 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan garaj niteliğndeki muhtesat ile ilgili olarak davalı … hak iddiasında bulunduğu halde mahkemece davalının bu talebinin reddine karar verilmesi ise doğru olmamıştır.
Mahkemece davalı …’in hak idda ettiği yapının değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olay bir hadise olarak çözümlenmeli, aksi halde davalı …’e görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165.maddesi uyarınca yasal süre verilmelidir.Bu süre içerisinde dava açılırsa sonucun beklenilmesi, açılmaz ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 15.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.